13 Ekim 2014 Pazartesi

Kışın çocukları hastalıklardan koruma yolları

Güneşli günler sona erdi ve havalar soğumaya başladı. Yaz ile kış arasında geçiş mevsimi olan sonbahar geldi çattı.
Dolu dolu yaşadığımız ve açık havanın her fırsatta tadını çıkardığımız, güneşli günler ne yazık ki sona erdi. Güz mevsimi sonbahar sırtında yün hırkası, ayağında çorabı, elinde bir çanla koşa koşa geldi: 'Kış geliyoor!' 'uyarması benden' edasıyla. 'Hadi artık sıkı giyinin ve güneşe aldanmayın' der gibi. Ama alışkanlıklardan kurtulmak o kadar da kolay olmuyor…
Psikolojik olarak bir anda adapte olmak zor yeni bir mevsime, hele ki bu mevsim kış ise! Artık kapalı mekanları tercih etmek zorunda kalmak, sıkışık ve havasız alanlarda yaşamaya başlamak, artan hava kirliliği, havanın soğuması, özellikle okullar gibi toplu ortamlarda bulaşıcı hastalıkların kolayca yayılması vb. kış hastalıklarının ortaya çıkmasının ve yayılmasının ana etkenleri.
Kış hastalıkları diye adlandırılan; nezle, grip, faranjit, larenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit, zatürre gibi hastalıklar, ortak paydada 'kış hastalıkları' olarak sınıflansalar da, her birinin tedavi yöntemi farklı olup, önlem alınmadığı takdirde bu hastalıklardan bazıları ölümcül olabilmektedir. Kış hastalıklarını hafife almayıp, doğru teşhis ve tedavi için mutlaka bir doktora danışmalısınız.

Kış Hastalıklarından Korunma Yolları Nelerdir?

Kış aylarında en dirençsiz sınıfta olanlar başta çocuklar; hamileler, yaşlılar ve kronik sağlık sorunları olanlardır. Tüm risk grupları için kış hastalıklarından korunma yolları şöyle sıralanabilir,
  • Sadece kış aylarına mahsus olmamakla birlikte, hastalıklardan korunmanın en önemli yolu, el yıkama alışkanlığının kazanılmasıdır.
  • Okul çocuklarının eve geldikten sonra, mutlaka ellerinin yıkanması sağlanmalıdır.
  • Dengeli beslenme ile, başta çocukların, bağışıklık sistemi güçlendirilmelidir.
  • Hasta olan kişilerden, özellikle hastalığın ilk birkaç gününde, uzak durulmalıdır.
  • Hasta olan kişi ile temas durumunda eller mutlaka yıkanmalıdır.
  • Hasta olan kişiler ile aynı havlu kullanılmamalıdır.
  • Başkalarıyla aynı bardak, tabak vs. kullanılmamalıdır.
  • Mikroplar hapşırma ve öksürme ile bulaştığından, bu tür durumlarda avuç içine değil varsa kağıt mendile, yoksa kolun içine hapşırılmalıdır.
  • Hapşırma ve öksürmeden sonra eller bol su ve sabun ile yıkanmalıdır.
  • Kirli ellerle göz, burun veya ağıza dokunulmamalıdır.
  • Hasta olan bir bebek veya çocuk ise oynadığı oyuncaklar, oyun sonrasında yıkanmalıdır.
  • Çocukların, kapalı oyun alanları yerine açık havada, parkta oynamasına izin verilmelidir.
  • Bulunulan ortamın kuru olmaması için kalorifer üzerine su dolu bir kap, suluk veya ıslak havlu koyulmalıdır.
  • Bulunulan mekan sık sık havalandırılmalıdır.
  • Spor, mevsim ne olursa olsun, ihmal edilmemelidir.

Hiç yorum yok: